Rinoplastide Sık Sorulan Sorular

Rinoplasti (Burun estetiği) burun dış görünüşünün cerrahi yöntemlerle yeniden şekillendirilmesidir. Ameliyatta hedef, kişinin cinsiyetine, yüz şekline uygun doğal ve rahat nefes alan bir burundur. Olguların önemli bir kısmında nefese yönelik septoplasti (burun orta duvar eğriliğinin düzeltilmesi) ve konka küçültülmesi işlemleri de gerekmektedir.
Rinoplastide kişinin fiziksel gelişimini tamamlamış olması önemlidir. Bu da genellikle kadınlarda 16 yaş, erkeklerde 17 yaştır. Ancak travmatik burunlarda daha erken de cerrahi planlanabilir. Budurumda 18 yaşından küçükler burun ameliyatı olabilir mi? sorusunun cevabı evet olabilir.
Rinoplasti ameliyatı hem Plastik Cerrahi hem de Kulak Burun Boğaz Hastalıkları bölümlerinin uzmanlık müfredatında yer almaktadır. Bu durumda tercih karşılıklı iletişimi sağlayabildiğiniz, güvendiğiniz doktor olmalıdır.
Sigara ve alkol kullanımı yara iyileşmesini bozduğundan ve anestezi (narkoz) risklerini artırdığından ameliyat öncesi kesilmelidir. Aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçlar ameliyattan 1 hafta önce kesilmelidir. Bazı besinlerin kan sulandırıcı özelliği bulunmaktadır. Kara üzüm, kiraz, kızılcık, zerdeçal, c vitamini içeren meyveler, zeytinyağı, sarımsak, kırmızı biber, papatya, ekinezya ve karanfil çaylarının kan sulandırıcı etkileri vardır.
Hastanın isteklerini birlikte değerlendirmek ve yapılabilecekleri göstermek için bilgisayarda simülasyon programları kullanılabilir. Burada bilinmesi gereken, bilgisayarda elde edilen görüntünün ameliyat sonrası burun görünümünü tam yansıtmayabileceğidir.
Burun ameliyatları genel anestezi altında (tamamen uyutularak) yapılmaktadır. Sadece küçük müdahaleler anestezi doktorunun kontrolü altında damardan verilen sakinleştirici ilaçlar desteği ile yapılabilir.
Açık ve kapalı burun ameliyatları iki ayrı yaklaşım tekniğidir. Açık burun ameliyatında burun delikleri arasındaki ciltte kesi varken, kapalı ameliyatta bu kesi olmamaktadır. Bunun dışında yapılan işlemler aynıdır.
Rinoplasti ameliyatlarının süresi ortalama olarak 2 ila 4 saat arasında değişmektedir. Travmaya bağlı şekil ve fonksiyon bozukluklarında bu süre uzayabilir.
Rinoplasti ameliyatlarından sonraki ilk 24 saatte genellikle ağrı kesicilere iyi yanıt veren hafif-orta derecede ağrı olmaktadır.
Rinoplasti ameliyatı hastanın isteğine bağlı olarak hastanede yatış olmadan yapılabilir. Bu durumda taburculuk öncesi cerrahi sonrası anestezi etkilerinin geçmesi için 3-4 saatlik bir süre beklenilmelidir.
Rinoplasti ameliyatı bakım gerektiren bir cerrahi değildir. Ancak anestezinin etkileri nedeniyle ameliyat sonrası bir kişinin hastanın özel ihtiyaçlarına yardımcı olması uygun olur.
Rinoplasti ameliyatında burun cildi kaldırılmakta, kemik ve yumuşak dokuya cerrahi işlemler yapılmaktadır. Bu nedenle cerrahi sonrası kişiye göre değişen oranlarda yüzde şişlikler ve morarma olmaktadır. Şişliğin miktarını belirleyen faktörler, cildin kalınlığı, kemik yapılara yapılan kesiler, ameliyatın süresidir. Burun ve yüzde şişme/morarma ilk 24-36 saatte artar, 7-10 gün içinde giderek azalır. İlk 2 gün yüze düzenli buz uygulanması, yüksek yastıkla yatma şişliğin artmaması için alınabilecek önlemlerdir.
Önceki yıllarda bütün burun ameliyatlarında ameliyat sonrası tampon kullanılır iken, günümüzde tampon koyulması doktorun tercihine bağlı olarak değişmektedir. Tamponun amacı burun orta duvarında kıkırdak ve kemiği örten mukoza dediğimiz zar tabakanın altında kan birikmesini ve daha sonra orta duvarda iltihap, delinme gibi komplikasyonların önlenmesini sağlamaktır. Ancak bu durum septuma (burun içi orta duvar) konulan dikişlerle de sağlanmakta ve tampona gerek olmamaktır. Tampon kullanılacak ise, iki tür tampon vardır. Sünger yapıda olan kanı emer, burun içini tama yakın doldurur, iyi bir baskı yapar. Ancak enfeksiyon riski nedeniyle 2-3 günde çıkarılmalıdır, çıkarılması da nispeten ağrılıdır. Daha çok tercih edilen silikon tamponlar ise kanı emmez, iyi bir baskı yapar, burun içinde nefes için boşluk kalır ve çıkarılması ağrılı değildir.
Burun sırtına konulan atelin hedefi cilt altında kan birikmesini önlemek, cildin alttaki kemik ve yumuşak dokuya yapışmasını desteklemektir. Burun sırtındaki ödem 7 günde belirgin ölçüde azalır ve atel gevşer. Bu nedenle 6-8. günlerde atel çıkarılır.
Rinoplasti ameliyatlarında kullanılan dikişlerin çoğunluğu eriyebilen dikişlerdir ve alınması gerekmemektedir. Burun ucundaki ve kanatlardaki dikişler eriemeyen türden seçildiğinde 7-10 gün sonra alınır. Ağrılı bir işlem değildir.
Burun ameliyatı sonrası burun içinde önünde küçük kan pıhtıları ve kabuklanma olmaktadır. Ameliyat sonrası birinci gün ve atel alındığı gün burun dışındaki kabuklar temizlenir. Burun içine tampon konuldu ise tampon alındıktan hemen sonra burun içi doktor tarafından temizlenir ve krem uygulaması yapılır. Daha sonra hasta doktoru tarafından tarif edilen şekilde burun yıkamaya ve krem sürmeye başlar. Yapılan pansumanlar ağrılı değildir.

Burun ameliyatı sonrası ilk gün baş otuz derece kalkık, sırtüstü olacak şekilde yatılmalıdr. Hasta odasına alındıktan hemen sonra yüze buz uygulamasına başlanmalıdır. Buz uygulaması saat başı 15-20 dakika uygulanır. Soğuk uygulamasının  48 saatten sonra etkisi kalmamaktadır.
Ameliyat sonrası 5-7 gün antibiyotik kullanımı genellikle tercih edilmektedir. İlk günlerde ağrı olması normaldir ve ağrı kesicilere yanıt verir. Ameliyatın ilk günü sulu gıdalar ve çorba tercih edilmeli, çiğneme gerektiren yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Ameliyat sonrası dönemde alkol ve sigara kullanımının iyileşme üzerine olumsuz etkileri olacağı, komplikasyon riskini artıracağı unutulmamalıdır.
Burun sırtı derisi bandajlamaya bağlı uzun süreli kapalı kalmakta, buna bağlı değişiklikler olmaktadır. Ayrıca ameliyat sırasında cilt altındaki dokulardan ayrıldığından cilt üzerindeki sebum (yağ) gözenekleri genişlemekte, sebum yapımı artmaktadır. Bandaj açıldıktan sonra deri normal görünümüne gelene dek nemlendirici solüsyon ve kremlerle temizlenmelidir. Yağlı ciltlerde cilt bakımı uzun süreli yapılmalıdır.
Ameliyat sonrası üç hafta yüzüstü yatılmamalı, bir ay süre ağır yük taşınmamalı, ağır sporlar yapılmamalıdır. Onuncu günden sonra hafif yürüyüşlere başlanabilir. Burun ameliyatından beş yedi gün sonra doktora danışılarak uçak yolculuğu yapılabilir. Her türlü gözlük sekiz on iki hafta süre ile kullanılmamalı, numaralı lens tercih edilmelidir.

Burun ameliyatı sonrası oluşan ödemi azaltmak için doktorun önerdiği şekilde masaj yapılması iyileşme üzerine olumlu etki eder. Masaj lenf akışını düzenlemeye yarar. Burun şeklini değiştirmeye etkisi ancak eğri burun için yapılan ameliyatlar sonrası doktor tarafından tarif edilen manevralarla olabilir. Burun sırtına parmak ile hafif baskı uygulaması, burun kemiklerine üstten yanlara doğru yavaşça sıvazlama yapılması önerilen başlıca masajlardır.
İlk gün anestezinin etkilerine bağlı halsizlik ve kanama riski nedeniyle yatak istirahati yapmak önemlidir. İkinci günden itibaren ev içi günlük hareketlere başlanabilir. Burun üstündeki atel alındıktan normal sosyal yaşama ve masa başı iş çalışmalarına başlanabilir. Burunda nefes alınmasının tam olarak rahatlaması, burun sırtındaki ödemin belirgin azalması ve kemik kesisi yapıldı ise kaynaması 3 hafta sürmektedir. Burun dış görünüşündeki milimetrik değişiklikler cildin kalınlığına göre 6 ay ile 1 yıl arasında devam etmektedir.
Düşük burun ucu, burnun en uç tepe noktasının burun sırtına göre daha aşağı seviyede olmasıdır. Rinoplasti ameliyatlarının birçoğunda burun kemerinin indirilmesi ile birlikte burun ucu kaldırılmaktadır. Ameliyat sırasında burun ucu desteğini sağlayan iskelet yapı bozulur, kıkırdak yapılar ve dikişlerle desteklenmez ise ödem azalıp cilt oturmaya başladıkça burun ucuna binen yük ile aşağı doğru inmeye başlar.
Gülme sırasında dudak ve yüz kaslarımızda kasılmalar olmaktadır. Bu kasların bir kısmı burun ucu ve kenarları ile bağlantılı olduğundan şişlikler inene kadar aşırı mimik kullanımı ve kahkaha şeklinde gülme ağrı ve kanamaya yol açabilir. Ancak burun iyileşmesine olumsuz bir etkisi yoktur.
Üst dudak kaslarının bir kısmı önde burun tabanına doğru yapışmaktadır. Özellikle üst dudak mesafesi kısa olan kişilerde burun ameliyatı sonrası dudak kalkabilir. Bunu önlemek için burun ameliyatı sırasında dudak kasları burun tabanından sıyrılarak serbestleştirilir.
Burun estetiğinde hedef doğal, düzgün ve nefes alan burunlar elde etmektir. Ancak tecrübeli bir doktor tarafından yapılsa da bazen hedeflenen sonuç elde edilemeyebilir. Bu durumda ikinci (revizyon) cerrahi yapmak gerekmektedir. En sık revizyon istekleri burun kemerinin az alınmış olması, burun ucunda düşme ve nefes alma problemleri nedeniyle olmaktadır. Revizyon işlemleri lokal anestezi ile poliklinik/muayenehane şartlarında ufak düzeltmeler şeklinde olabileceği gibi, ameliyathane şartlarında kulak ya da kaburgadan kıkırdak almayı da gerektirebilir. Nefes ile ilgili problemler için 3 ay, burun dış görünüşü için düzeltmelerde 6 ay ile 1 yıl arasında bir süreden önce müdahale yapılması uygun değildir.