Horlama Hakkında Sık Sorulan Sorular

Horlama, üst hava yolu (genizden başlayıp, damak, dilkökü ve gırtlağı kapsayan bölge) yumuşak dokularının titreşimi ile oluşan sestir. Genellikle uykuda nefes alma sırasında olur, ancak nefes verme sırasında da olabilir.
Üst hava yolu elastik ve içeri doğru çökebilen (kollaps) bir tüp gibidir. Titreşim yumuşak damak, dilkökü ve gırtlaktaki epiglot denilen kapak seviyelerinde olur. Uykuda üst hava yolu direncinin artması hava yolunda titreşim ve horlamaya neden olur. Üst hava yolu daraldıkça titreşim artar.
Uykuda nefes durması olmasa bile horlama bir sağlık riskidir ve yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Horlayan kişilerin çoğunluğunda uyku kalitesinde bozulma, sık uyanma, gün boyu dikkat gerektiren işlerde zorlanma şikayetleri olmaktadır. Yapılan çalışmalar, horlayan kişilerde ana atardamarda (karotis) tıkanıklık riskinin arttığını göstermektedir.
Horlamayı önlemek için önce horlamanın nedenleri ve özellikleri hakkında farkındalık olmalıdır. Horlamanın süresi ve şiddeti objektif olarak ortaya konmalıdır. Kilo alımı, alkol kullanımı, horlamanın yatış pozisyonu ile ilişkisi önemli faktörlerdir. Kilolu ve obez kişilerde kilo verilmesi büyük oranda horlamada azalma ve kaybolmayı sağlamaktadır. Alkol kaslarda gevşemeye neden olmaktadır, özellikle dilkökü seviyesinde titreşimin artmasına neden olur. Bu nedenle alkol tüketiminin azaltılması özellikle gece alkol kullanımından kaçınılması horlamayı kontrol altına almada faydalıdır. Tok karnına yatmak, yatmadan önce ağır spor yapmak horlama üzerine olumsuz etki yapar. Horlama genellikle sırtüstü yatışta artar. Bu durumda yan yatmanın sağlanması horlamanın azalmasında etkilidir.
Uyku apnesi ile birlikte olmayan basit horlamalarda bir önceki soruda açıklanan yaşam ve davranış değişiklikleri büyük ölçüde horlama sorunun çözülmesini sağlar. Ağıziçi apareyler horlama tedavisinde bir seçenektir. Alt çeneyi öne doğru alarak dilin üst havayolu arka duvarından uzaklaşmasını sağlar. Ortodontik değerlendirme ile doktor tarafından hazırlanması gereklidir. Uyku apnesi için kullanılan CPAP cihazları horlamayı önlemede de etkilidir. Ancak basit horlamalarda sağlık sigortaları tarafından ödenmemektedir. Tamamlayıcı ve alternatif tıp alanında özellikle sanal ortamda birçok ilaç ve aparat alternatifi vardır. Ağız içi ve boğazı nemlendiren yağlı spreyler hava akışına yardımcı olmaları nedeniyle denenebilir. Tüm bu medikal araçların yanında anatomik olarak saptanan darlık bölgelerine yönelik cerrahi işlemler de bir çok horlama hastasında iyi sonuçlar vermektedir. Horlama tedavisinde söylenmesi gereken en önemli nokta her hasta için geçerli tek bir tedavi yönteminin olmadığıdır.